Bir Bürokrat, Bir Anne
- Kübra
- 8 Eki 2024
- 3 dakikada okunur
Anne Olmak: Genç Bir Kadın Bürokratın Deneyimleri:
Anne olmak, hayatımda birçok şeyi kökünden değiştiren ve bana hem mesleki hem de kişisel anlamda yeni bakış açıları kazandıran bir deneyim oldu. Bir yandan yoğun bir iş temposu içinde kararlar alıp stratejiler geliştirirken, diğer yandan yeni doğmuş bir bebeğin ihtiyaçlarına karşılık vermek beni bambaşka bir noktaya taşıdı. İş hayatımda sürekli olarak çözüm odaklı düşünen, planlayan ve uygulayan biriyken, anne olmanın getirdiği değişiklikler bu becerilerimi farklı şekillerde kullanmamı sağladı.
İş-Yaşam Dengesi: Gerçekçi Olmayı Öğrenmek
Anne olduktan sonra iş ve özel hayat arasındaki dengeleri sağlamak, sanıldığı kadar basit olmadı. Bürokrasi dünyasında zaman baskısı ve sürekli toplantılar arasında koştururken, aynı zamanda evde bir bebekle ilgilenmek büyük bir planlama gerektiriyor. İlk zamanlarda her şeyi mükemmel bir şekilde yürütmeye çalıştım ama kısa sürede mükemmeliyetçiliğin bir tuzak olduğunu fark ettim. Bu süreçte, kendime daha esnek olmayı öğrettim. Evde bir günü tam olarak planlayamayacağımı, bir bebeğin ihtiyaçlarının anlık değişebileceğini kabul ettim. Bu farkındalık iş hayatıma da yansıdı. Artık her an esnek bir çözüm üretmenin önemini çok daha iyi anlıyorum.
Sabır ve Empati: Hem Evde Hem İşte Gelişen Yetenekler
Bürokrasi dünyası çoğu zaman sabırsızlığa ve hızla sonuca ulaşma isteğine sahne olur. Ancak, anne olmak bana sabır konusunda büyük dersler verdi. Bebeğimin gecenin bir yarısı uyanması, ihtiyaçlarının ne zaman ve nasıl şekilleneceğini bilmeden ona destek olma zorunluluğu, sabrımı sınadı. Bu deneyim, iş hayatında da daha sakin kalmamı, sorunlara daha derinlemesine ve empatiyle yaklaşmamı sağladı. Artık karar alırken insan odaklı bir bakış açısına daha fazla yer veriyorum. Çalışma arkadaşlarıma, toplantılarda yer alan katılımcılara ya da karar alma süreçlerinde yer alan diğer kişilere karşı daha anlayışlı ve empatik davranmaya başladım.
Zaman Yönetimi: Üst Seviye Bir Sanat
Zamanı yönetmek, anne olduktan sonra en iyi öğrendiğim becerilerden biri oldu. Bir yandan bebeğimin ihtiyaçlarını karşılarken diğer yandan iş dünyasının taleplerine yetişmek, bana zaman yönetimi konusunda ustalaşmam gerektiğini öğretti. Artık toplantılarımı ve projelerimi çok daha etkin bir şekilde planlıyorum. Günlük yapılacak işler listesi hazırlamak, önceliklendirme yapmak ve anlık gelişen durumlara hızla adapte olmak, hayatımın vazgeçilmezleri oldu. Hem iş hem de aile hayatı arasında denge kurmanın en önemli anahtarının zamanı doğru kullanmak olduğunu anladım.
Kendi Güçlü Yönlerini Keşfetmek
Anne olmak, bana sadece annelik yeteneklerimi değil, aynı zamanda kişisel güçlü yönlerimi de daha iyi tanıma fırsatı sundu. Bürokrat olarak iş dünyasında aldığım sorumluluklar, annelik sürecinde karşılaştığım zorluklar karşısında daha farklı bir boyut kazandı. Zorluklarla başa çıkarken daha dirençli olduğumu, karmaşık sorunlara çözüm üretmede daha hızlı düşündüğümü fark ettim. Bebeğimin ihtiyaçlarına cevap vermek, aynı anda birden fazla işi yönetmek ve sürekli değişen durumlara adapte olmak bana hem sabırlı hem de stratejik olmayı öğretti.
Sonuç Olarak: İki Farklı Dünya, Bir Bütünlük
Anne olduktan sonra hem iş dünyasında hem de kişisel hayatımda kazandığım deneyimler, aslında birbirini tamamlayan süreçler oldu. Bürokrat kimliğimle olayları daha planlı ve stratejik yönetirken, annelik bana daha insani ve duygusal bir bakış açısı kazandırdı. Her iki rol de birbirine zıt gibi görünse de, aslında bir denge içinde yürütülebiliyor. Anne olmanın getirdiği sabır, empati ve esneklik, iş dünyasındaki başarımı da olumlu etkiledi.
Şimdi hem bir bürokrat hem de bir anne olarak, hayatın her iki alanında da en iyisini yapmaya çalışıyorum. Evet, bu yolculuk her zaman kolay değil. Ancak her zorluğun ardında büyümeye ve gelişmeye açık bir fırsat olduğunu görmek, hem iş hayatında hem de annelikte bana güç veriyor.
Anne olmak, sadece bir anne olarak değil, bir insan olarak da beni derinleştiren ve büyüten bir deneyim oldu.
Comments